PERAKENDEDE İNSAN FAKTÖRÜ
Günümüzde işgücü, teknolojinin desteği ile bir dönüşüm yaşıyor ancak insan faktörü önemini koruyor.
Teknoloji, otomasyon, yapay zekâ derken perakendede iş kolları da artık yeniden tanımlanıyor, özellikle perakende ve mağazacılık sektörüne insan faktörünün kattığı empati, deneyim yaşatma, kalplere dokunma, iletişim ve sorun çözme, ikna gibi değerler artık çok daha fazla önem kazanıyor. İnsanın yarattığı ve sunduğu değere daha fazla ihtiyaç duyuluyor.
2016 yıl sonu TUİK verilerine göre perakende sektörü cirosu bir önceki yıla göre %8 artarak 831 milyar TL’ye ulaşmıştır. Perakende sektörünün 2018 yılı için hedeflenen cirosunun 1 trilyon TL’yi aşması öngörülmektedir. Geleneksel perakendenin yaklaşık 3 milyon ve organize perakendenin de yaklaşık 1 milyon kişiye yani toplam perakende sektörünün 4 milyon kişiye iş imkânı sağlayacağı öngörülmektedir.
Bugün Türkiye’de 393 alışveriş merkezi aktif olarak hizmet veriyor ve 2018 yılı bittiğinde yaklaşık 24 AVM daha açılmış olacak. Tabi ki bazı projeler 2019 yılına sarkabilir ama yaklaşık 417 AVM faaliyette olacak. Türkiye’de 10-15 AVM’nin açılmasıyla 80 – 85 bin kişiye iş imkânı doğabiliyor. Bu da aslında sektörün Türkiye’de istihdam sağlama açısından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor.
2017 yılında yapılan çalışmalara göre yaklaşık 4 milyon kişiye iş imkânı sunan perakende sektörü, Türkiye genelinde faaliyet bazında istihdam sağlama açısından 2. sırada yer alıyor. Kısaca özetlendiği üzere perakende sektörü istihdam ve özellikle genç nüfus ve kadın istihdamı açısından Türkiye’deki en önemli sektörlerden birisidir.
Hem sektörün insana olan ihtiyacını hem de insanın bu sektöre olan ihtiyacı düşünüldüğünde insan kaynağının bu konudaki önemini çok daha iyi kavrayabiliriz. Teknoloji, yapa zekâ vs. derken insan faktörü önemini yitirmiyor tam tersi daha da önem kazanıyor. Özellikle müşteriye temas eden, doğru iletişim kurup ihtiyaçlarını belirlemesi ya da onlarda yeni ihtiyaçlar yaratması konusunda becerili olan, mükemmel müşteri deneyiminin yaşatılmasına sunduğu hizmet ile destek olan çalışanlar sektör için öncelikli ihtiyaç haline gelebiliyor.
Uzmanlar ekonomik, sosyal, teknolojik ve politik gelişmelerin ışığında önümüzdeki yıllarda perakende sektörünü ve bu sektörde çalışanları etkileyecek trendlerden şöyle bahsediyorlar;
- Markalaşmaya ve pazarlamaya yönelik yatırımlar artacak.
- Farklılaşmak, diğerlerinden ayrışmak kaçınılmaz olacak.
- Özellikle uluslararası pazarlar büyümek için daha fazla tercih edilecek.
- “Hızlı Moda” yaklaşımı markaların ve işletmelerin tüm süreçlerini etkileyecek ve organizasyonları dönüşüme zorlayacak. Bu hıza ayak uydurmak gerekecek.
- Artan maliyetler ve hızlı modanın dinamikleri sebebiyle daha etkin bir tedarik zinciri yönetimine ihtiyaç doğacak.
- Verinin önemi artacak. Veriye dayalı karar vermek daha da önemli olacak.
- Fiziki mağazalar yanında mobil ve online satış ile tanıtımlar daha da yaygınlaşacak.
- Kanallar arası sınırlar kalkacak. Çok kanaldan müşteri deneyimi yaratmayı, tüketiciyle birçok kanal üzerinden (Katalog, web, fiziki mağaza vs.) etkileşime girerek satış gerçekleştirmeyi hedefleyen “Omnichannel stratejisi” kaçınılmaz olacak
- Teknolojik gelişmeler müşterilerdeki beklentileri de değiştirecek. Müşteri deneyimi kavramını değiştirecek.
- 3D yazıcılar hayatımıza girdikçe tedarik zinciri değişecek. Tüketicide özelleştirilmiş ürünler ile ilgili yeni beklentiler oluşacak.
- Tüketicilerde oluşan çevre bilinci daha da kuvvetlenecek. Bu duyarlılık satın alma süreçlerini etkileyecek.
Öngörülen bu trendler ışığında perakende sektöründe gelecekte iş tanımları da yenilenecek. Perakende sektöründe, bu süreçte beklenen istihdam ihtiyacına cevap verecek iş gücünün yaratılmasına, yetkinlik ve beceri seviyesinin artırılmasına ve daha fazla eğitime ihtiyaç duyulacaktır.
Günümüzde ve gelecekte işgücü teknolojinin desteği ile önemli bir dönüşüm yaşıyor ancak insan faktörü önemini koruyor.
Koray Tekay - Perakende Mağazacılık Eğitmeni