KOBİ Güncesi Yazı 2: "Kurumsallaşmalı mıyım?"

28 Ağustos 2020 Cuma 14:20
1795
Okunma
0
Beğenme

Kurumsallaşmalı mıyım?

Kurumsallaşma deyince aklımıza kurucu ya da patronların, işi profesyonellere bırakıp, işten elini eteğini çekmesi gibi çok da doğru olmayan bir yaklaşım geliyor. Ya da iş hayatına yeni adım atacak gençlere soruyoruz, nasıl bir şirkette çalışmak istersin? Belli bir tariften sonra söz dönüp dolaşıp “kurumsal bir şirket olsun”a geliyor.

Kurumsallaşma gerçekte neyi ifade ediyor? Patron ya da kuruculara sorduğumuzda ilk akla gelen cümle dışında başka şeyler söylüyorlar. Emek verdiğim şirket yaşasın, insanlara bağımlı olmadan kendi varlığını sürdürsün, sistemleri ile iş hayatında yoluna devam etsin, bunlar olurken aile kültürü ve değerleri de kaybolmasın, karar rasyonel şekilde alınsın gibi bir çok konuyu sıralıyorlar. Benzer şekilde gençlerle görüşmede “peki nasıl olur kurumsal bir şirket” diye sorduğumuzda bize, sistemleri olan, kariyer yolu belirgin, bana yatırım yapan, şeffaf, kararların rasyonel alındığı bir şirket şeklindeki tarifler çoğunlukta.

Şirketler belirli bir büyüklüğe geldiğinde, kurucular mevcut çalışanlarıyla işlere yetişemez ve işler aksamaya başlar. Bu durumda şirketler, insan kaynakları, finans, üretim, ar-ge, pazarlama gibi işleri fonksiyonel olarak organize etmeye ihtiyaç duyarlar. Her fonksiyon için yöneticilere de gerek vardır. O açıdan kurucu / kurucuların raporlamaya, karar sürecinde verimli ve rasyonel olarak desteklenmeye ihtiyaçları artar. Kurumsallaşma süreci kaçınılmazdır.

Kurumsallaşma, şirketlerin varlıklarını, kişilere bağımlı olmadan ve belirli standart ve sistemler çerçevesinde sürdürebilmesini ifade etmektedir. Bu aynı zamanda şirkete ait bir takım organizasyonel ve yönetsel standart ve kriterlerin belirlenmesi ve uygulanması anlamına da gelir. Şirketin kendine özel iletişim ve iş yöntemlerini kültürleştirmesi ve kendi kurumsal kimliğini kazanma sürecini de belirtir. Bu ise günümüz iş dünyasında şirketlerin sürdürülebilir rekabet avantajlarına destek olur.

Kurumsallaşmada amaç, kişiler ve kişilerin kendi bireysel çalışma tarzlarından ayrı olarak, şirketin kendi çalışma tarzı, sistemi, yönetim şeklini geliştirmektir. Böylece şirkete yeni katılan /katılacak çalışanların faaliyetlerin nasıl yapıldığını şirketin kendine has oluşturduğu sistem içerisinde öğrenmesi mümkün olur.  

Kurumsallaşmanın Göstergeleri Neler?

Şirketlerde kurumsallaşmanın olup olmadığı ya da kurumsallaşma düzeylerinin ne olduğunu belirleyen kabul görmüş kriterlere ihtiyaç vardır. Bu kriterler şirketlerin kurumsallaşma göstergeleri olarak da ifade edilebilir. Şirketlerde kişilerden bağımsız olarak,  kurallara ve sistemlere dayalı bir yönetimi esas alan kurumsallaşmanın çok genel olarak göstergelerini uzmanlar şöyle sıralamaktadır:

Şirket Anayasası: Şirketin misyon ve vizyonunu da içine alan şirketi bir bütün olarak ele alıp şirketin yönetim esasları ve usulleri ortaya koyan temel bir yönetim haritasıdır.

Organizasyon Yapısı: Görev, yetki, sorumluluk, iletişim kanalları, toplantı sıklıkları gibi şirketin yönetim ve organizasyon yapısının yapılandırılmasını içerir.

Stratejik Planlama: Şirketin stratejik planlarının olması ya da stratejik planlama sürecini yönelik faaliyetlerin yürütülmesi kurumsallaşmanın bir başka göstergesidir. Bu şirketin, uzun vadeli amaçlarını ve bunun çalışanlar dahil tüm paydaşlar tarafından bilinmesi ve birlikte harekete geçilmesini sağlar.

İşe Profesyonel Yaklaşım: Şirket bünyesinde yerine getirilen faaliyetlerin o alanda uzmanlaşmış kişiler tarafından yapılması, görevlerin, yetki ve sorumlulukların uzmanlığa göre belirlenmesi ilkesine dayanır.

Yetkilendirme: Yetki devrinin amacı, kaynakların daha etkin kullanımı ve daha çevik bir organizasyonun ortaya çıkmasını sağlamak ve performansı artırmaktır. Şirketler, sorumluluk ve görev verdikleri çalışanlara yetkilerini de devredebilmelidirler. Aksi durumda yetkisi bulunmayan çalışanların görevlerini tam olarak yerine getirmeleri olanaklı olmaz. Kurumsal şirketler  görev, yetki ve sorumluluk dengesini kurarlar.

Yönetişim Anlayışına Geçiş: Yönetim, kaynakları planlayarak, örgütleyerek, hedefe yönelterek, koordine ve kontrol ederek başkaları aracılığıyla etkin ve verimli bir şekilde amaçlara uluşma işidir. Yönetişim ise, bir tarafın diğerlerini yönetmesinden ziyade, karşılıklı etkileşimin ön planda olduğu bir ilişkiler bütünü; birlikte yönetmektir. Paylaşımcı, tutarlı, sorumlu, şeffaf, hesap verebilir ve adil bir yaklaşımla karşılıklı etkileşime dayalı yönetim faaliyetlerini içerir.

Hesap Verebilirlik: Bir konuda yetkisini kullanan, karar alan, işlem yapan veya faaliyette bulunan kişi veya organın, kullandığı yetkiden, aldığı karardan, yaptığı işlemden ve yürüttüğü faaliyetinden sorumlu tutulabilmesi ve kendisinden açıklama talep edilebilmesidir.

Bu kriterler bize kurumsallaşmanın göstergelerini belirtir. Ancak şirket olarak nereden başlamam gerektiği ile ilgili bir yol haritasına hala ihtiyaç vardır. Bunun için ilk basamak şirkette kurumsal yönetim ilkelerini nasıl uygulayabilir? şeklinde kendimize soracağımız bir sorudur. Bu yolculuk kolay olmasa da bizi şirket olarak kurumsallığa yaklaştıracaktır. Bunun bir ürünü olarak yukarıda bahsedilen kurumsallaşma göstergeleri de oluşacaktır. O açıdan kurumsal yönetime ve ilkelerine yakından bakmakta fayda vardır.

Kurumsallaşmaya Giden Yolda Bir Yaklaşım Olarak Kurumsal Yönetim

Kurumsal yönetim öncelikle şirketin yasal, finansal ve etik gerekliliklerini yerine getirmesi için tanımlanmış yetki ve denetim çerçevesini tanımlar. Ardından şirketin yönetimi, varsa yönetim kurulu, hissedarları ve diğer menfaat sahipleri arasındaki  ilişkiyi çıkar çatışmasına meydan vermeden düzenler. Bu açıdan bir şirket kurumsal yönetim uyguluyorum dediğinde, aslında kurumsallaşma için arzu edilen sistemsel yapı için sağlam bir temel oluşturmuş olur.

Dünya Bankasının kurumsal yönetim tanımı bize genel çerçeveyi göstermektedir. Tanımda kurumsal yönetim bir şirketin insan kaynağı ve mali sermayeyi çekmesine, etkin çalışmasına ve böylece ait olduğu toplumun değerlerine saygı gösterirken uzun dönemde ortaklarına ekonomik değer yaratmasına imkan tanıyan her türlü kanun, yönetmelik, kod, ilke ve uygulamaları ifade eder şeklinde belirtilmektedir.

Kurumsal Yönetimin evrensel kabul görmüş ve geçerliliği olan dört temel ilkesi vardır:

  1. Adillik: Şirket yönetiminin bütün hak sahiplerine eşit davranmasını ifade eder.
  2. Hesap Verebilirlik: Şirket sahip ve yöneticilerinin varsa Yönetim Kurulu üyelerinin, şirket tüzel kişiliğine ve pay sahiplerine karşı hesap verme zorunluluğudur. Burada bir nokta önemlidir. Şirket tüzel kişiliği ile kurucunun kişiliği her ne kadar kurucu / patron çok emeklerle bir nevi çocuğu gibi o şirketi kurmuş ve büyütmüş olsa da, birbirinden ayrıdır. Cüzdanları ve mal varlıkları ve diğer sahip oldukları kaynaklar için de bu durum geçerlidir.
  3. Şeffaflık: Ticari sır niteliği taşımayan ve henüz kamuya açıklanmamış bilgiler hariç olmak üzere, şirketle ilgili finansal ve finansal olmayan bilgilerin paylaşılmasıdır.
  4. Sorumluluk: Şirket yönetiminin, şirket tüzel kişiliği adına yaptığı faaliyetlerin ilgili mevzuat, esaslar, sözleşme, şirket içi düzenleme ve etik değerlere uygunluğunu ve bunun denetlenmesini ifade eder.

Görüldüğü üzere kurumsal yönetim, bir şirkette sadece karar vericileri değil, tüm paydaşları kapsar. Kurumsal yönetim, şirkette karar vericilerin sadece bu yetkileri kötüye kullanmalarının önlenmesini değil, aynı zamanda sağduyulu, adil ve değer yaratacak şekilde kullanmalarının sağlanmasını da kapsar. Bu nedenle kurumsal yönetim, ister küresel, isterse yerel bazda olsun, şirketin hedeflerine ulaşması ve en üstün performansı göstermesi açısından kritik önem taşır.

Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere; kurumsal yönetim uygulayan şirketlerde; sürdürülebilirlik artmakta, etkin kaymak kullanımı sağlanmakta, buna bağlı olarak şirket performansında artış görülmekte, şirketin itibar algısı olumlu etkilenmekte ve tüm bunların sonucu olarak şirketin finansal ve algısal değeri artmaktadır.

Son Söz: Sorular

Şirketler (kurucular) kurumsallaşma yolculuğuna ihtiyaç duyduklarında, ilk soru kurumsal yönetim ilkelerini şirketlerinde nasıl uygulayabilirler? hakkında düşünmeleridir.

Ve ardından, şirketim kurumsallaşma yolculuğuna çıkarken “ben, bu şirketi kuran kişi olarak ne kadar değişime hazırım” bir diğer samimi sorudur.

Sonraki yazımızda buluşana kadar sağlıcakla kalın…

 

Dr. Habibe AKŞİT



 Yorumlar 
Yorum Ekle