Düşünce Transıyla Satış Mümkün mü?

30 Mayıs 2018 Çarşamba 09:23
2962
Okunma
0
Beğenme

DÜŞÜNCE TRANSIYLA SATIŞ MÜMKÜN MÜ?

"Beyni tetiklemek için karşıtlıkları kullanmalısınız. Yeni ve eski, önce ve sonra gibi karşıtlık sıfatları her zaman iş yapar."

Eski Beyin

Hiç kimse bir arabayı iki katı fiyata almaz. Düşünsenize bir araba 20 bin TL iken, ona 40 bin TL verir misiniz? Muhtemelen hayır. Aynı şey tüm büyük mallar için de geçerlidir. Ev alırken %10-%20 pahalıya alabilirsiniz ama iki katı fiyata almanız pek mümkün değildir.

Ancak bu durum küçük şeyler için geçerli değildir. 0,50 TL’lik bir suyu 1 TL’ye aldığımız çok olmuştur. Ya da 1 TL’lik bir sakızı 2 TL’ye almış olabilirsiniz. İlk bakışta, ekstra verdiğiniz miktar gözünüze çok gelmese de, bu alış verişi aslında iki katına mal ediyorsunuz demektir. Bunun gibi durumlar çok sık başımıza gelir, çünkü pek fark etmeyiz. Her hafta bunun gibi küçük ürünlere toplamda 100 TL vereceğimize 200 TL versek, yılda 5200 TL fazla harcarız. Bu da beş yılda 26.000 TL demektir. Bir arabayı ortalama 5 yılda bir değiştirebileceğinizi varsayarsak, 5 yılda arabadan etmeyeceğimiz zararı küçük şeylerden edebiliriz. Yeni tür hipermarketler bu yüzden yayıldılar ve popüler oldular.

Beynin ön bölgesinde dopamin isimli zevk maddesini aşırı salgılayan bazı psikokimyasal maddelerle kişide olağanüstü psikolojik değişimler olduğu, kişinin halüsinasyonlar gördüğü; canlı, neşeli, güçlü duygu, düşünme ve davranışlar içerisine girdiği biliniyor. Sadece bunlar değil, insan beynini uzaktan kontrol altına alma çalışmaları, ABD’de, Moskova Üniversitelerinin deney odalarında sürdürülüyor. Bu çalışmaların sonucunda hastalarda korku, heyecan, halüsinasyon oluşturarak davranışların ödüllendirildiği veya cezalandırıldığı durumlardan söz ediliyor. Beyinlerarası kontrol projesi, kimyasallar ya da elektronik hipnoz... Tek bir tuşla ya da bir çay kaşığı kimyasallar insanlara onların arzusu dışında bir şeyler yaptırmak, korkutucu duruyor. Propaganda, manipülasyon, beyin yıkama gibi faaliyetlerde bazı kimyasalların ve psikolojik tekniklerin kullanıldığı biliniyor.

Beyinde işini bilen pazarlamacıların basabileceği bir satın alma düğmesinin bulunduğu fikri yıllar yılı herkesçe dile getirildi. Bu malumunuz. Böylesi sihirli bir pazarlama tekniğinin varlığından şüphe duymamız gerekse de, Intel yeni bir satın alma düğmesi üzerinde çalışıyor: Bilgisayarınızı düşüncelerinizle yönetmeyi sağlayacak beyin implantları. Teknoloji araştırmacısı Dean Pomerleau, Computerworld’e kullanıcıların yakında bir bilgisayar arayüzüne muhtaç olacaklarını ve bu cihazı kullanmak için ceplerinden çıkarmak zorunda olmaktan bıkacaklarını söylüyor. Ayrıca kullanıcıların bir arayüzü parmaklarıyla kontrol etmek zorunda olmaktan bıkacaklarını ve bunun yerine sadece beyinlerini kullanarak cihazlarını yöneteceklerini tahmin ediyor.

Pomerleau, “Beyin dalgalarıyla ilginç şeyler yapabileceğinizi kanıtlamaya çalışıyoruz” dedi. “Zaman içinde daha fazla insan beyin implantı kullanmaya ikna edilebilir. Düşüncelerinizin gücüyle Web’te sörf yapabildiğinizi hayal edin.” Bu noktaya gelebilmek için Pomerleau ve Intel’deki, Carnegie Mellon Üniversitesi’ndeki ve Pittsburgh Üniversitesi’ndeki araştırma grupları, şu sırada beyin etkinliklerinin şifresini çözmek için çalışıyorlar. Böyle bir teknoloji uygulanabilir hale gelirse, insan/bilgisayar ara yüz tasarımının her alanını çarpıcı biçimde değiştirecektir. Bunun Web ticareti üzerindeki özel etkileri üzerine spekülasyon yapmak ise nöropazarlama taraftarlarının ilgisini çekebilir.

Bir ürünü satın almayı düşünmek ve gerçekten almak arasındaki duvar, üstüne fareyle tıklanması gereken bir “satın al” düğmesi olmasa incelebilir mi? “Satın al!” diye düşünmek, bugünkü tipik “sepete ekle” senaryosundan daha kolay olabilir. Dolayısıyla mesela döviz kurları yükselebilir miydi? Ve belki de en acil cevaplandırılması gereken soru; Amazon “tek klik” ile sipariş konseptinin patentini aldığı gibi “Tek Düşünceyle Sipariş”i tekeline almaya çalışabilir mi?

Uzmanlara göre bu teknoloji 2020’den itibaren kullanılabilecek.

Bitirirken belirtmek gerekir. Bu yöntemlerin gideceği yeri kestirmek her ne kadar zor olmasa da, şimdiye kadar geldiği noktanın bile tartışılmaya değer olduğu açık. Dünya Af Örgütü’nün 1990’ların başında yayınladığı raporda durum şu şekilde ifade ediliyor: “İnsanın zihni yetilerini bozmayı, yok etmeyi, değiştirmeyi hedefleyen sorgulama prosedürü ahlaki suçtur. Fiziksel işkence sınıflandırması kadar insanlık dışıdır.”

 

Prof. Dr. Uğur Batı - Eğitmen/Yazar



 Yorumlar 
Yorum Ekle