Renkler ve Markalar
Zaman akıyor, teknoloji gelişiyor, pazar dönüşüyor, tüketici değişiyor... Hatta bilimlerin, disiplinlerin tanımı bile değişiyor. Herkes bilir, ekonomi kıt kaynaklarla sonsuz istekleri örtüştürme bilimidir. Artık değil! Kaynaklar kıt değil ki. En azından dünyanın bir bölümü için. Daha doğrusu o kadar çok ürün ve o kadar çok seçenek varken kaynağa kıt demek, horozu tavuk diye yutturmaya çalışmak oluyor. Pazarın yönetimi, sonsuz seçeneğin arasından sizin ürününüzün satın alınmasını sağlamak anlamına geliyor. Bundan sonra her şey müşteri odaklı... Yani artık insan var!
İnsan hep var, görme deneyimi hep var...
Vincent Van Gogh’un sanat tarihine geçen çok çarpıcı bir sözü vardır, belki duymuşsunuzdur: Eğer içinizden “sen resim çizemezsin” diyen bir ses duyarsanız, o zaman ne olursa olsun resim çizin, o ses susacaktır. Buradan grafik tasarımcılara uzanacağız: Bir grafik tasarımcı, ideal bir marka yaratmanın kurallarını özümseyip, buna inandığı zaman en iyisini yaratacaktır. Aslında bu konuda daha çok söz söylememiz gereken grafik tasarımcılar mı yoksa marka uzmanları mı diye sorsak, kuşkusuz oyumuz ikinci seçeneğe olacak. Defalarca da yazılsa, yine de üzerinde durulması gereken, markalar dünyasının en önemli yapılarından birinden bahsediyoruz.
Burada özel bir soru soracağız. Konuyu açığa çıkarmak için: Marka rengi seçiminde sektörlere özel paraleller var mıdır?
Bu soruyu şu maddeler halinde cevaplayabiliriz:
- Farklı sektörlerde markalar aynı renkleri kullanma eğilimindeler. Kırmızı, beyaz ve mavi turuncuya, sarıya ve yeşile kıyasla daha çok tercih ediliyor.
- Beyaz çoğu kültürde saflığı simgeler. Beyazın popülerliğinin nedeninin farklı sektörlerdeki markaların amaçlarına uyacak şekilde beyazın sadelik, temizlik ve iyilik anlamlarını taşıması olduğu söylenebilir. Organik gıdalar, cilt bakım ürünleri ve ecza ürünlerinin tümü beyazın çağrışımlarından faydalanabilir.
- Mavi çoğu kültürde iktidarı, kaliteyi ve güvenilirliği simgelerken kırmızı enerji ve tutku çağrışımlarını tetikler. Dolayısıyla, markalar beyaz ve mavi rengi kullanarak kendi imajları ve bu değerler arasında çağrışımlar yaratabilirler.
- Yukarıda belirtilen benzerliğin ötesinde, farklı sektörler kolayca ayırt edilebilen renk tercihleri kullanmaktadır. Grafikten, enerji şirketlerinin daha çok kırmızıyı, ecza markalarının turuncuyu, havayollarının da siyahı tercih ettiğini anlıyoruz.
- Enerji sektörü kırmızı metaforuna (tutku, sıcaklık ve canlılık) uyacak şekilde güç ile ilişkilendiriliyor. Eczaneler turuncunun parlaklığını kullanarak pozitif bir imaj ima ediyorlar. Eczaneler insanları iyileştirmeye, hasta müşterilere umut vermeye çalışırlar.
- Turuncu rengin kullanımı neşe ve umut ifade ettiğinden ecza logolarında çok bulunur. Bunun tersine, siyahın temsil ettiği ölüm tam da eczanelerin engellemeye çalıştığı şey olduğundan insanlara ölümü hatırlatan siyahın ecza sektörü logolarında kullanıldığı görülmemiştir.
Renkleri bir yandan sektörün doğasıyla tutarlı biçimde kullanırken bir yandan marka kimliğini farklılaştırmak ve ifade etmek hassas bir denge meselesidir. Sektörler dahilinde, markalar ayırt edici marka değerleri üzerinde odaklanarak kendilerini daha da farklı kılmaya çalışırlar. Bazı markalar miraslarına vurgu yaparlar. Bu marka niteliğini kullanan markaların görsel kimlikleri çoğunlukla ülke bayraklarının renklerini kullanırlar.
Logoların gelişimine ve renk değişimlerine bakmak logo renklerinin ve marka kimliklerinin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor. Marka logolarında kullanılan renklerin tüketiciler üstünde bu kadar yoğun psikolojik etkiye sahip olduğu, psikoloji ve pazar araştırmalarında bu kadar derine giden köklerinin olduğu kimin aklına gelirdi? Bu çalışma şirket ve marka logolarında kullanılan renk seçimlerinin ardındaki mantığı daha iyi anlamamızı sağlıyor. Sözde büyük farkların ötesinde renk seçimi kurallarını elde edebilmemize yardımcı oluyor.
Sektör karakteri boyutundan aynı sektördeki markaların neden benzer renkler kullandığını anlıyoruz. Marka kimliği açısından bakarsak, aynı sektördeki markaların farklı renk tercihleri olduğunu biliyoruz. Markaları renklere boyamak müşterilerin zihinleriyle doğrudan iletişim kurmak ve marka değerlerini ve kimliğini sözsüz olarak ifade etmek demek.
İşte bu yüzden bir markanın görsel kimliği için akıllıca renk seçimleri yapmak müşterilerle duygusal bir bağ kurmak için elzem.
Prof. Dr. Uğur Batı - Eğitmen/Yazar